top of page
  • Writer's pictureYancep

Küresel Resesyon Kapıda Mı?

Son aylarda dünya genelinde resesyon endişesinin gitgide arttığını görüyoruz. Peki, resesyon olasılığını arttıran gelişmeler nelerdir? Bu endişe gerçekçi mi? 🤔


Bu yazımızda bu soruları yanıtlamaya çalışacağız.


Bu endişelerin başlıca sebebi olarak koronavirüs salgınının dünyanın çeşitli yerlerinde farklı şekilde seyretmesini düşünebiliriz. Örneğin, batı ülkelerinde (ABD, Avrupa vb.) salgının en kötü döneminin geride kaldığı düşünülürken, Çin gibi ülkeler şu anda dahi COVID-19 salgını ile yoğun şekilde mücadele ediyor. Özellikle son dönemde Çin’in bazı şehirlere giriş ve çıkışı tamamen kapattığı biliniyor. Bu da, dünyanın en büyük ikinci ekonomisini ve ona mal tedariki sağlayan ülkelerin ekonomik büyüme beklentilerini kötü etkiliyor, yani aslında tüm dünyada ekonomik büyüme bu nedenle biraz yavaşlıyor.


Resesyon olasılığını arttıran ikinci önemli gelişme ise Amerika Merkez Bankası’nın (FED) artık ekonomiyi destekleyici para politikasından uzaklaşarak yüksek enflasyonu dizginlemek amacıyla faizleri yükseltmesi oldu. FED’in bu yeni politikası, tüketici davranışlarını çeşitli açılardan etkileyerek ABD’de talebi zayıflatıyor. 🏦


Az önceki sebebe paralel olarak, bahsettiğimiz bu zayıf talebin şirket karlarına etkisi de resesyon endişelerini arttıran bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor. Düşen karlılık beklentisi ile şirketler yatırım planlarını erteleme veya iptal etme yoluna gidiyor. Bu durum, ekonomideki toplam talebin azalmasının bir diğer etkeni oluyor.


Ek olarak, borsalarda şirket değerleri (hisse fiyatları) kar beklentileri doğrultusunda azalıyor ve bu da küresel borsalarda satış baskısını arttırıyor. Düşen hisse fiyatları, psikolojik olarak yatırımcı üzerinde negatif bir etki yaratıyor. Durmadan düşen borsa endeksleri, talebin zayıflaması ile düşen emtia fiyatları gibi diğer etmenler ile birlikte bir sarmal oluşturuyor ve hem yatırımcı hem de tüketici psikolojisini zayıflatıyor. 📉


Resesyon endişelerini güçlendiren dördüncü önemli gelişme ise yüksek seyreden enerji fiyatları. Son bir senedir sürekli yükselen enerji fiyatları, bütün mal ve hizmetlerin fiyatının yükselmesine neden oldu. Üstüne Rusya-Ukrayna savaşının da patlak vermesi ile 100 USD üstünde kalıcı olan petrol fiyatları ulaştırmadan navluna bütün maliyetleri yükseltti. Bu nedenle hem tüketiciler hem de üreticiler enerji harcamalarını kısmak istiyor ve onların bu tutumu talep üstünde zayıflatıcı bir etki yaratıyor.


Bu konuyla ilgili bahsedebileceğimiz son gelişme; Avrupa, ABD ve Çin’de tüketici güveni endekslerinin düşmeye devam etmesi. Bunun başlıca sebepleri arasında yükselen enflasyon, faiz artışı kararları ve düşen varlık fiyatları (hisse, tahvil vb.) yer alıyor. Bu durum da hiç şüphe yok ki tüketicilerin bazı harcamalarını ertelemelerine sebep oluyor ve ekonomik büyümeyi zayıflatıyor.


Sonuç olarak, yukarıda anlattığımız tüm bu sebeplerden dolayı, son dönemlerde güç kazanan resesyon beklentilerinin çok da yersiz olmadığını düşünebilirsin.


Peki bu dönemde yatırımlarının değerini nasıl koruyabilirsin? 🤷‍♂️


Bunun en kolay yollarından biri, yatırımlarını bir sepet halinde farklı varlık sınıflarına yaymak olabilir. İkinci olarak ise, portföy yönetimini profesyonellere bırakabilir ve bu durumdan en az hasarla çıkabilirsin.


İşte Yancep tam da bu noktada senin yanında. 🤩


Yancep, profesyonel fon yöneticilerinin yönettiği portföyler ile farklı varlık sınıflarına yayılmış fon sepetlerini, risk tercihin ve hedeflerine göre sana özel bir portföy halinde sunuyor. Sen rahat edip anın tadını çıkar diye biz her gün birikimlerin için çalışıyoruz.


Uygulamamız çok kısa zaman içinde tüm uygulama marketlerde olacak! Kısa bir süre sonra Google Play Store ve App Store üzerinden uygulamamızı indirebilecek, Yancep dünyasını keşfetmeye başlayabileceksin! Çok yakında sana güzel haberi vereceğiz, şimdilik bizi takipte kal! 🚀





122 views
bottom of page