İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda giderek artan yaşam maliyetleri birçok kişi için bütçe yönetimini zorlaştırıyor. Bu blog yazısında bir öğrenci olarak İstanbul’da bütçemi nasıl yönettiğimden ve zorlandığım noktalardan bahsedeceğim.
Üniversite için İstanbul’a gelerek ilk kez ciddi anlamda bütçemi yönetmek zorunda kaldığımda epey zorlandığımı itiraf ederek başlamam gerek. Maalesef erken yaşlarda kimse bütçemizi nasıl yönetebileceğimizi öğretmiyor. Başlarda bütçemi planlamam gerektiğinin farkında olmadığım için düşünmeden harcama yaparak çok uzun bir süre geçirdim. Tabii bu da gecikmiş kredi kartı borçları, dönem sonunda sıfır birikimle kalmak ve ailemden istediğim çokça fazla ek harçlık ile sonuçlandı. Finansal okuryazarlığımın ne kadar düşük olduğunun farkına vardım ve bir öğrenci olarak ay sonunu zor getirmenin yaşattığı stres ile daha fazla mücadele etmek istemediğimden para konusunda daha kontrollü olmaya karar verdim.
Öncelikle para yönetimi yapmak için en önemli unsur gelir-gider dengesi. Eğer toplam gelirimiz giderlerimizin altında kalıyorsa harcamaları azaltmamız gerektiği söylenir. Ancak halihazırda öğrenciler olarak minimum şartlarda hayatta kalma uğraşımız ve barınma, yeme-içme, sosyalleşme gibi temel insani ihtiyaçlarda dahi zorlandığımız gerçeğini göz önüne alarak daha da idareli yaşamayı bir seçenek olarak görmüyorum. Bu durumda gelir kaynaklarını artırmaktan başka yol kalmıyor.
Bu noktada çözümüm çalışma hayatımı düzenlemek oldu.
Birçok arkadaşım gibi ben de ilk iş tecrübemi ek gelir elde etmek amacıyla üniversitede yaşadım. Profesyonel bir çalışma deneyimi olmasa da bana ilgimi çekmeyen bir işte çalışmanın hem psikolojik hem de maddi açıdan sürdürülebilir olmadığını gösterdi. 1 ay kadar süren bu kısa deneyimin ardından ilerlemek istediğim alanları araştırmaya başladım. Sonrasında ise yalnızca maddi getiri değil uzun vadede hedeflerime katkı sağlayacak iş- staj olanaklarına yöneldim. Buna ek olarak hem bilgi birikimimi kullanabileceğim hem de boş vakitlerimi değerlendirebileceğim özel ders ve çeşitli freelance işler yaparak gelir gider dengesini yakaladım. Artık geriye bir plan yapmak ve ona sadık olmak kalmıştı.
Bütçe planı yaparken kritik gördüğüm noktalardan biri de kendini tanımak! Harcamalarının farkında olmak ve gerçekçi, kendine uygun bir plan yapmak oldukça önemli. Ay sonunda ‘param nereye gitti bilmiyorum’ diyorsanız bütçenizi yönetmeniz pek mümkün olmuyor. Ben de bu gruba dahil olduğumdan işe kart geçmişimi inceleyerek her ay yaptığım harcamaları listelemekle başladım. Kira, faturalar, yemek, ulaşım, okul masrafları, sosyal hayat ve ek giderler için gereken miktarı ayırdıktan sonra kalan parayı birikime ayırabileceğimi fark ettim. Kağıt üstünde her şey yolunda gibi görünse de bazen gerçek hayat öyle olmayabiliyor. Bu yüzden her ay sonunda planınızı tekrar gözden geçirmek ve işlemeyen noktaları değiştirmek gerekebiliyor. Bütçenizi doğru bir şekilde planlamak uzun bir süreç ve sabırlı olmak da bu sürecin bir parçası.
Limitli bütçeyle birikim yapmayı sürdürmek zor olsa da beklenmedik kötü zamanlar için kenarda ufak da olsa bir birikimimin olduğu düşüncesi daha rahat hissetmeme yardımcı oluyor. Gençler olarak kaygılarla baş ederken geleceğimiz için ufak adımlar atmak ve yapabiliyorsak şimdiden ufak miktarlarla birikime başlamak çok önemli.
Parayı biriktirme tamam, peki biriktirdiğin bu küçük tutarı yatırıma nasıl dönüştürebileceğini bilmiyor musun?
Endişelenme, Yancep tam da bu konuda senin yanında! 🥁
Yancep’te SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanmış ve piyasanın durumuna göre düzenli olarak güncellenen fon sepetlerine tek işlemde yatırım yapabilir, risk tercihine ve hedeflerine göre yatırım yapmaya 1 TL ile bile başlayabilirsin.
Paranın senin için çalıştığı Yancep’te küçük tutarlarla yapacağın düzenli yatırımlarla paranı değerlendirirken sana kalan tek şey ise öğrencilik hayatının tadını çıkarmak!
Hemen Google Play Store, App Store veya Huawei AppGallery üzerinden uygulamamızı indir, yatırım hesabını aç ve Yancep dünyasında yerini al. 🚀
Comentarios