.png){kind=small}
Son iki yıldır borsa yükseliş trendinde olduğu için pek çok insan hisse senetlerindeki getirilere ilgi duydu ve kaçırmak istemedi. Bu durumda, hisse senetlerine bireysel olarak veya hisse senedi fonları aracılığıyla yatırım yapmak mümkün hale geldi.
Bu yazımızda, bu iki seçeneğin ayrıntılarını inceleyeceğiz.
Karşılaştırma yapılacak olan konuya geçmeden önce, yatırım fonlarının neye yatırım yaptığını netleştirmek önemlidir. Bir yatırım fonu, içerisinde emtialar, hisse senetleri, tahviller ve bonolar gibi farklı yatırım araçlarını barındırabilir. Bazı fonlar, sadece belirli bir varlık sınıfına odaklanırken, diğerleri birden fazla varlık sınıfına yatırım yapabilir. Bu nedenle, karşılaştırma yapabilmek için fonun içerisinde hangi varlık sınıflarına yatırım yapıldığını belirlemek önemlidir.
Bu yazıda yatırım fonu olarak kastedilenin hisse senedi yoğun fonlar olduğunu düşünüp buna göre okumaya devam etmen gerekiyor. 😌
Hisse senedi yoğun fon nedir? 📃
Hisse senedi yoğun fonlar, portföylerinin en az %80'ini hisse senetlerine yatıran fonlardır. Yatırımcılar genellikle hisse senetlerine ya da hisse senedi yoğun fonlara yönelirken, getirileri artırmak için portföylerini çeşitlendirme amacı taşırlar. Ancak bu durumda bir risk faktörü de bulunmaktadır. Piyasalarda kabul görmüş bir gerçek vardır ki, risk ne kadar yüksekse potansiyel getiri de o kadar yüksek olur. Bununla birlikte, risk almak sadece bir marifet olmamalıdır. Gerçek püf nokta, riskleri minimum seviyeye indirgemektir.
Peki borsa yatırımında hisse senedi fonlarının avantajı ne? 🤔
Yatırım fonları, hisse senedi piyasalarına yeni giriş yapmak isteyen veya hisse senedi yatırımı yapmak isteyenler için büyük avantajlar sunar. Piyasada birçok farklı fon seçeneği bulunmaktadır, bu da yatırımcılara geniş bir çeşitlilik sunar. Bankacılık endeksi, BIST100 hisseleri, BIST100 dışı hisseler, teknoloji endeksi gibi çeşitli fonlar bulunmaktadır. Yatırımcılar, kendi tercihlerine ve hedeflerine uygun fonları seçme imkanına sahiptir.
Yatırım fonları, bir profesyonel tarafından yönetildiği için yatırımcılara önemli avantajlar sunar. Fon yöneticileri, hisse senetlerini dikkatli bir şekilde seçer ve portföylerini zaman zaman dengelemeye çalışır. Bu sayede, yatırımcılar hisse senetleriyle ilgili detaylı araştırma ve analiz yapma zorunluluğundan kurtulur ve profesyonellerin bilgi birikiminden yararlanma imkanına sahip olur.
Ama dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var! 🚨
Yatırımcıların fon seçerken dikkat etmeleri gereken bazı önemli faktörler bulunmaktadır. Bunlardan biri fonun portföy yoğunluğudur. Yani fonun, hangi hisse senetlerine ne kadar yatırım yaptığına ve portföyünün dağılımına dikkat etmek önemlidir. Bu, yatırımcıların fonun risk ve getiri potansiyelini anlamalarına yardımcı olur.
Bunun yanı sıra, fonun performansı da önemli bir faktördür. Geçmiş performansa odaklanmak yerine, fonun hem kısa hem de uzun vadede nasıl performans gösterdiğini değerlendirmek önemlidir. Bu, yatırımcılara fonun istikrarını ve getiri potansiyelini anlamalarına yardımcı olur. Yatırımcılar, fonun geçmiş performansını analiz ederken, aynı zamanda gelecekteki performansı etkileyebilecek faktörleri de göz önünde bulundurmalıdır.
Peki, neden?
Piyasalarda zaman zaman öne çıkan farklı yatırım temaları, bir yatırım fonunun performansını etkileyebilir veya etkileyecektir. Bu nedenle, fonun neden iyi veya kötü performans gösterdiğini anlamak önemlidir. Sonuç olarak, iyi araştırılmış ve seçilmiş bir yatırım fonu, hisse senedi piyasalarına yeni giriş yapacaklar için kesinlikle önemli bir yardımcıdır. Doğru şekilde yönetilen bir fon, iyi hazırlanmış bir portföy ve düzenli dengelemelerle yatırımcılara destek sağlayabilir.
Ayrıca, yalnızca yeni başlayanlar için değil, küresel, bölgesel veya sektörel çeşitlendirme isteyen yatırımcılar için de fonların birçok avantajı vardır. Örneğin, NASDAQ veya G-20 ülkeleri gibi belirli endekslerin veya gelişmekte olan ülkelerin performansından yararlanmak isteyen yatırımcılar, portföylerini fonlar aracılığıyla çeşitlendirebilirler.
Karşılaştırmaya dönecek olursak… 👩🏻💻
Tıpkı hisse senetleri gibi yatırım fonlarından da kâr elde edilebilir. Özetlemek gerekirse eğer yatırım fonu payları satın alındığından daha yüksek bir net varlık değerinden satılırsa kâr elde edilir. Ancak...
Fon portföyündeki hisse senetleri beklenen performansı göstermediğinde, bu kaybeden kağıtlardan tek tek kurtulmak mümkün olmayabilir. Benzer şekilde, yüksek performanslı hisse senetlerini tek tek satarak nakde çevirme seçeneği de mevcut değildir. Yatırımcılar, fon paylarının tamamını veya bir kısmını satmak suretiyle bu durumu ele alabilirler. Ancak, bu durum fonlar için bir dezavantaj olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla, bu konuya burada odaklanmak daha uygun olacaktır.
🎯 Sonuç olarak:
Amaca göre değişiklik gösterse de, yatırım fonları tek tek hisse senetleri toplamaktan her zaman daha avantajlı görünmektedir. Çeşitlendirme yapmak, yeni bir sektöre adım atmak veya piyasalara yeni giriş yapmak için eşsiz bir seçenektir. Yatırım fonları, tek tek hisse senetlerini araştırmak yerine doğrudan bir sepet sunar, yatırımcıları sürekli piyasa araştırmasından kurtarır, riski dengeleyerek portföyü çeşitlendirir ve hatta yatırımcının yerine şirketlerle toplantılara katılabilir. Buna ek olarak, fonlar profesyonel yöneticiler tarafından yönetildiğinden, piyasa hareketlerini analiz eder, trendleri takip eder ve yatırımcılar için en uygun stratejileri uygularlar…. E daha ne olsun?